Tekstil sektörünün önemli firmalarından Akın Tekstil, yaşadığı finansal darboğaz ve aile içi anlaşmazlıkların ardından Mart ayında konkordato talebiyle mahkemeye başvurmuş, 18 Mart 2025 itibarıyla geçici mühlet kararı almıştı. Bu sürecin ardından İstanbul Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 18 Haziran 2025 tarihli duruşmasında şirkete 1 yıllık kesin mühlet verilmesine karar verdi.

Mahkeme ayrıca, alacaklı sayısı ve borç miktarı dikkate alındığında mevcut konkordato komiser heyetinin görevine devam etmesini uygun buldu. Karar kapsamında Akın Tekstil aleyhine her türlü icra, iflas, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri tedbiren durduruldu. Ayrıca şirketin ve yöneticilerinin taşınmazları ile tüm malvarlıklarının üçüncü kişilere devri ve üzerlerine hak tesis edilmesi de yasaklandı.

Akın Tekstil’in konkordatoya başvurmasının ardında sadece ekonomik sebepler değil, şirket ortakları arasında yaşanan derin görüş ayrılıkları da yer alıyor. Şirketin kurucuları Rüştü Akın ve Ali Haydar Akın’ın aileleri arasında son dönemde yoğunlaşan anlaşmazlıklar, şirketin finansman erişimini tıkadı. Ragıp Akın başkanlığındaki yönetim ile Çolakoğlu ailesi mensubu hissedarlar arasında yaşanan çekişme, şirketin nakit akışının kesilmesine ve sonunda konkordato başvurusuna neden oldu.

KAP’a yapılan

açıklamada, azınlık pay sahiplerinin şirket aleyhine açtığı davalar nedeniyle bankalar nezdindeki itibarın zedelendiği, dış finansman kaynaklarına erişimin güçleştiği ve üretimin sürdürülebilirliği açısından konkordatonun kaçınılmaz hale geldiği ifade edilmişti.

Kesin mühlet kararı kapsamında mahkeme, şirketin toplam borç tutarının 125 milyon TL’yi aştığını belirterek, konkordato süreci içinde uygun bir zamanda alacaklılar kurulu oluşturulmasına hükmetti. Bu kurul, konkordatonun başarıya ulaşıp ulaşamayacağını yakından izleyecek ve borçların yapılandırılması sürecinde önemli rol oynayacak.

1956 yılında kurulan Akın Tekstil, özellikle ihracat odaklı üretimiyle biliniyor. 2024 yılında yaklaşık 34,6 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren şirket, başta Almanya, İtalya ve İspanya olmak üzere birçok ülkeye kumaş ve hazır giyim ürünleri satıyordu. Şirketin Lüleburgaz ve İstanbul’daki taşınmazlarının toplam değeri 3,8 milyar TL’nin üzerinde. Ancak tüm bu güçlü varlık yapısına rağmen aile içi anlaşmazlıklar, finansmana erişimde yaşanan sorunlar ve sektördeki dalgalanmalar şirketi konkordato sürecine sürükledi. Sürecin bundan sonraki aşamasında, şirketin borçlarını yapılandırarak faaliyetlerini sürdürebilmesi için alacaklılarla yapılacak görüşmeler ve mahkeme denetimi belirleyici olacak.