Mısır’ın güneydoğusunda, Kızıldeniz kıyısındaki Cebel Sukari bölgesinde yer alan 3.000 yıllık kayıp “Altın Şehir” sonunda bulundu. Arkeologlar, bölgedeki kazılarda altın işleme tesisleri, tapınaklar, yerleşim alanları ve antik eserlerle dolu devasa bir kompleks ortaya çıkardı.
 
ALTIN MADENCİLİĞİNİN KALBİ: DEVASA KOMPLEKS
 
Keşfedilen şehir, Antik Mısır’ın altın üretiminde sadece ekonomik değil, aynı zamanda dini ve sosyal boyutları da kapsayan bir merkez olduğunu gösteriyor. Bölgede: altın öğütme ve eritme tesisleri, Ptolemaios dönemine ait hamamlar ve idari yapılar, Roma ve İslam dönemine ait mimari kalıntılar ve Madencilerin yaşadığı konut alanları ortaya çıkarıldı.
 
TAPINAKLAR, HEYKELLER, SİKKELER VE DAHA FAZLASI
 
Kazılarda ayrıca: 628 adet yazıtlı çanak çömlek parçası (Hiyeroglif, Demotik ve Yunanca), Greko-Romen dönemine ait insan ve hayvan figürlü heykeller, Bronz sikkeler ve antik altın işleme aletleri, Deniz kabukları ve yarı

değerli taşlardan süs eşyaları bulundu.
 
ANTİK MISIRLILAR ALTINI NASIL İŞLİYORDU?
 
Kazı bulgularına göre 3.000 yıl önce uygulanan madencilik süreci şu şekildeydi: Altın, kuvars damarlarından çıkarılıyordu. Öğütme istasyonlarında taşlar parçalanıyordu. Filtrasyon ve çökeltme havuzlarında saflaştırılıyordu. Eritme fırınlarında işlenerek altın elde ediliyordu.
 
EKONOMİ, DİN VE GÜNLÜK YAŞAM AYDINLANIYOR
 
Yüksek Eski Eserler Konseyi Genel Sekreteri Dr. Muhammed İsmail Halid’e göre keşif; Antik Mısırlıların altını ekonomik sistemde, dini ritüellerde ve sosyal hayatta nasıl kullandığını gösteriyor.
 
ALTIN ŞEHİR TURİZME AÇILIYOR
 
Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı, bu devasa keşfi halka açmak için özel bir ziyaretçi merkezi hazırlıyor. Merkezde: Antik altın işçiliğini anlatan interaktif sergiler, kazılarda çıkan özgün heykeller ve madeni paralar, Antik araç-gereç ve bilgilendirici panolar yer alacak.