Evde çocuk bakımı gibi önemli bir görevi üstlenen, ancak herhangi bir sosyal güvencesi veya geliri bulunmayan milyonlarca kadın için büyük bir adım atıldı. Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, bu kadınlara yönelik kapsamlı bir destek paketi içeren kanun teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sundu.
Teklif yasalaşırsa, evde çocuk büyüten kadınlar hem düzenli bir gelire kavuşacak hem de geleceklerini güvence altına alacak.
Aylık 11.052 TL Maaş Bağlanması Planlanıyor
Kanun teklifinin en dikkat çekici maddesi, çocuk sahibi ve işsiz kadınlara asgari ücretin yüzde 50’si (yarısı) oranında düzenli maaş ödenmesini öngörüyor. 2025 yılı net asgari ücreti baz alınarak yapılan hesaplamalara göre, bu destek miktarı aylık yaklaşık 11.052 TL’ye denk geliyor. Bu maaş desteği, özellikle düşük gelirli hanelerdeki kadınların ekonomik bağımsızlığını güçlendirmeyi hedefliyor. Milletvekili Kılıç, “Annelik, en ağır emek türlerinden biridir, ancak ne sosyal güvenceyle korunuyor ne de ekonomik karşılık buluyor,” sözleriyle teklifin amacını açıkladı.
Emeklilik ve Tam Sosyal Güvence Geliyor
Teklif, sadece maaş ödemesiyle sınırlı kalmıyor; ev hanımlarına tam
sosyal güvence ve emeklilik hakkı da getiriyor. Kanun teklifine göre, evde çocuk bakımını üstlenen ve çalışmayan kadınlar, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında sigortalı sayılacak.
Sosyal Güvenlik Primi Desteği: Devlet, bu kadınlar adına sosyal güvenlik primlerini ödeyecek. Böylece prim borcu derdi olmadan emeklilik hakları oluşacak.
Emeklilik Hakkı: Devletin ödediği bu primler sayesinde, ev hanımları yasal şartları tamamladıklarında emekli maaşı alma hakkı kazanacaklar.
Kimler Faydalanabilecek? İşte Temel Şartlar
Kanun teklifinin yasalaşması durumunda destekten faydalanacak kadınlar için bazı şartlar belirlendi. Bu şartlar, desteğin gerçekten ihtiyacı olan ailelere ulaşmasını sağlayacak:
Evli ve çocuk sahibi olmak.
Herhangi bir işte aktif olarak çalışmamak.
Hanenin toplam gelirinin, belirlenen net asgari ücretin üç katından daha az olması (Bu, hane gelir tavanı getirilerek dar gelirli ailelerin önceliklendirilmesi anlamına geliyor).
Bu düzenleme, ev hanımlarının görünmeyen emeğini resmi olarak tanıyor ve onları geleceğe daha güvenli bakabilecekleri bir zemine kavuşturmayı amaçlıyor.







