Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen DEİK 37. Genel Kurulu ve 3’üncü Ustalara Saygı Ödül Töreni'ne katıldı.
DEİK ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER ÜSTLENİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi: Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu kıymetli mensupları, iş dünyamızın değerli temsilcileri, saygıdeğer misafirler, sizleri en kalbi duygularımla hürmetle selamlıyorum. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulumuzun 37’inci Seçimli Genel Kurulu ve 3’ncü Ustalara Saygı Ödül Törenimiz münasebetiyle siz kardeşlerimle bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. DEİK kurulduğundan bu yana dış ekonomik ilişkilerini yönetmek konusunda çok önemli görev üstleniyor. Türkiye'nin gelişmesine, ekonomisinin büyütmesine katkı yapan DEİK üyelerine en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Ödüle layık görülen ustalarımızı takdir ediyorum. DEİK, 152 iş konseyi ve 5 bin üyesiyle özel sektörümüzün dünyaya açılan penceresidir. Resmi ziyaretler, uluslararası ziyaretlerde siz kardeşlerimizin bir programına muhakkak rastlıyoruz.
İSRAİL’E BASKI SÜRECEK
Güney Afrika'dan Malezya'ya, Türk cumhuriyetlerinden Amerika'ya yeryüzünün hemen her yerinde DEİK'in gönül elçileriyle karşılaşıyoruz. Kurduğu ticaret köprülerini, gönül köprüleriyle perçinleyen DEİK camiasıyla iftihar ediyoruz. DEİK üyeleriyle istişarelerde bulunduk. Sizlerle yakın diyalog içinde olmanın gayretindeyiz. Gazze'de 36 bin masumu şehit eden İsrail’i ateşkese zorlamak amacıyla aldığımız ticari işlemleri durdurma kararımızın uygulanma sürecinde de iş dünyamızla iletişim kanallarımızı açık tutuyoruz. Netanyahu yönetimi, Gazze'deki katliamlarını durdurana kadar ticaret ve diplomasi alanında İsrail üzerine baskıyı sürdüreceğiz. DEİK ile önümüzdeki dönemde de meselelerimizi görüşmeye, konuşmaya, sıkıntılarınıza çare yürütmeye devam edeceğiz.
SİZLERİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Türkiye için çalışan, ihraç eden, Türk ekonomisine güvenerek yatırımlarını artıran, Türkiye Yüzyılının inşasına omuz veren herkesin yanındayız. Siyasi görüşlerimiz, düşünce dünyamız farklı olabilir. Hayata bakışımız, olaylara, sorunlara yaklaşımımız farklılık arz edebilir. Bunların tamamı Türkiye'nin büyüklüğünü beşeri ve kültürel hazinesinin zenginliğini gösteren birer işarettir. Tüm farklılıklar herkesin fikrine, düşüncesine ve yapıcı eleştirisine saygıyla yaklaşıyoruz. Kalbi Türkiye için çarpan, Türkiye için hayal kuran, büyük ve güçlü Türkiye hayaliyle heyecanlanan Türkiye'nin müreffeh ve mutlu yarınları için ter döken herkesin başımızın üstünde yeri vardır. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun gerçeğe dönüşmesi için taş üstüne taş koyan her bir insanımızla yol yürümekten şeref duyuyoruz. İşimiz, gücümüzü dünyaya taşımaktır. Misyonunun hakkını veren siz kardeşlerimin, yol arkadaşlığından memnunuz, bahtiyarız. Bugün bir kez daha altını çizerek vurgulamak isterim ki, siz çalıştığınız, ürettiğiniz, yatırım yaptığınız, ihraç ettiğiniz Türk ekonomisine katkıda bulunmak istediğiniz müddetçe biz de sizlerin yanında olacağız.
YANLIŞ GÖRÜRSEK GEREKENİ YAPARIZ
Tüm kabine üyelerimiz dahil bizimle birlikte çalışan her bir arkadaşımızın kapısı DEİK üyelerine ve müteşebbislerimize açıktır. İş dünyamız söz konusu olunca açık söylüyorum hiçbir bahaneyi kabul etmiyoruz. Bu konuda herhangi bir yerde eksiklik, ihmal ve yanlış görürsek gerekeni yapmaktan asla ve asla imtina etmeyiz. Rabb'im muhabbetimizi, dayanışmamız ve yol arkadaşlığımızı daim eylesin diyorum. Küresel ekonomi son 4-5 yıldır oldukça fırtınalı sularda seyrediyor. Covid19 salgınının tetiklediği ekonomik sıkıntılar bölgemizdeki çatışmalarla birlikte daha da çetrefilleşti. Navlun fiyatlarından ticaret kısıtlamalarına enerji ve gıda fiyatlarındaki dalgalanmadan diğer belirsizliklere birçok meydan okumayla karşı karşıya kaldık.
NE AVRUPA NE AMERİKA BAŞA ÇIKAMAZ
Türkiye tüm bu sınamalara ilave olarak büyük bir deprem felaketi yaşadı. 6 Şubat depremlerinde 53 binden fazla insanımız hayatını kaybetti. Toplam 11 ilimizin ve 14 milyon insanımızın olumsuz etkilendiği depremin ekonomimize maliyeti 104 milyar dolardır. Sadece konutlar yıkılmadı. Üretim tesislerimiz zarar gördü. Ticarethaneler yıkıldı, işletmeler kapandı. Şehirlerimizin altyapısında ciddi tahribat oluştu. Deprem bölgesinde kullanılamaz hale gelen 850 bin bağımsız bölümün 170 bini iş yeridir. Avrupası ve Amerika'sı dahil ne kadar gelişmiş olursa olsun hiçbir ekonomi böyle bir badireyi kolayca atlatamaz. Depremin yanı sıra biliyorsunuz son bir yılda üst üste seçim geçirdik. Seçim gündeminin bürokraside işleri yavaşlattığını, iş dünyasında yatırım planlarını ertelettiğini, ticari hayatta temkinliliği arttırdığını, genel olarak ülke ekonomisini durağan hale getirdiğini hepimiz biliyoruz.
AVRUPA’DA BİRİNCİ OLDUK
Tüm bu olumsuzluklara rağmen ihracattan büyümeye, istihdamdan yatırımlara kadar hiçbir alanda hedeflerimizden kopmadık. Burada bazı rakamları paylaşmak istiyorum. DEİK üyelerimizin de çabalarıyla ihracatımız 255 milyar doları aşarak cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Nisan ayı itibariyle ise yıllık ihracat 257,6 milyar dolara ulaştı. Ocak-Nisan döneminde ihracat bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 2,7 oranında artışla 82,9 dokuz milyar dolara yükseldi. 2002 yılında yüzde 0,55 olan toplam dünya ihracatı içindeki payımızı 2023 yılında 1,08’e çıkarttık. Geçen yıl Mayıs ayında 57 milyar dolara ulaşan yıllık cari açık, Mart ayında 31,2 milyar dolara kadar geriledi. Altın ve enerji hariç cari denge ise yıllık 36,1 milyar dolar fazla verdi. Cari açıktaki iyileşmenin devam edeceğine inanıyorum. Büyüme tarafında da sonuçlar umut vericidir. Yüzde 4,5 büyüme oranı ile Avrupa'da birinci, OECD ülkelerinde ikinci, G20'de ise dördüncü sıradayız.
YOL HARİTAMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ
Milli gelirimiz tarihte ilk kez 1,1 trilyon doların üzerine çıktı. 2024 Mart ayı işsizlik oranı yüzde 8,6’ya geriledi. Turizmden bilişime, sağlık turizminden lojistik ve müteahhitlik hizmetlerine pek çok başlıkta geçen seneyi güzel rakamlarla kapattık. Tüm dünya gibi bizim de ana sıkıntı kaynağımız olan enflasyon dışında hedeflerimizin de üstünde bir başarı sergiledik. Ekonomide yol haritamız orta vadeli program ve 12’inci kalkınma planıdır. Bölgemizdeki krizlere, mahalli idareler seçimlerine ve muhalefetin popülist söylemlerine rağmen yol haritamıza sadık kalıyoruz. Vatandaşlarımızın vaat yağmuruna tutulduğu 31 Mart öncesinde seçim ekonomisine tevessül etmedik. Başkaları gibi kendi siyasi ikbalimiz uğruna ülkemizin ve milletimizin geleceğini riske atmadık. Düne kadar seçimlerde bol keseden vaat dağıtanlar görüyorsunuz bugün borç üstüne borç alıyor, zam üstüne zam yapıyorlar. Çok kritik bir dönemeçte hükümetimizin nasıl tarihi bir karar verdiğini önümüzdeki yıllarda çok daha iyi anlayacağız.
GEÇİCİ DEĞİL KALICI HEDEFİMİZ VAR
Ekonomi programımızın olumlu neticelerini almaya başladık. Geçen yıl Mayıs ayında 97,1 milyar dolar olan brüt rezervlerimiz 42 milyar dolar artışla 140 milyar dolar seviyesine yükseldi. Swap hariç net uluslararası rezervlerde son 1,5 aydaki iyileşme 50,7 milyar dolar oldu. Hatırlarsanız aralarında ekonomistlerin, gazetecilerin, siyasetçilerin, profesörlerin de olduğu bir kesim 31 Mart öncesinde bir furya başlatmıştı. Her seçim öncesi yaptıkları gibi döviz kuru üzerinden millete korku saldılar. ‘1 Nisan sabahı döviz kuru şöyle uçacak, böyle fırlayacak’ diye akla ziyan bir sürü senaryo yazdılar. Hatta insanları dolar, avro satın almaları için ahlaksızca kışkırttılar. Peki, ne oldu? Çizdikleri karamsar
senaryoların hiçbiri gerçekleşmedi. Türk ekonomisi rayında ilerlemeye devam etti. Ekonomi programımızım amacı enflasyonu tek haneye indirmek suretiyle milletimizin refahını arttırmaktır. Geçici rahatlama değil enflasyonda kalıcı düşüş hedefliyoruz. Kararlıyız, sabırlıyız ve asla kolaycı çözümler peşinde değiliz. Aylık enflasyon hedeflerimiz doğrultusunda yavaşlama devam ediyor. Yıllık bazda ise enflasyonun mayıs ayında en yüksek seviyeye ulaşmasının ardından hızlı bir düşüşe geçmesini bekliyoruz.
KABUĞUMUZU KIRDIK
Piyasa beklentileri de bizim öngörülerimizi güçlü bir şekilde destekliyoruz. Maliye politikası üzerinden ilave enflasyon baskısına izin vermeyeceğiz. Ülkemize yönelik yatırımcı güveni de her geçen gün artıyor. Uyguladığımız program sayesinde cari işlemler açığı düştü. Enflasyon beklentileri iyileşmeye başladı. Ülke risk primimiz salgın öncesi seviyelere geriledi. Yerli ve yabancı yatırımcıların Türk lirası varlıklara ilgisi arttı. Bankacılık sektörü ve reel sektörümüzün dış borç çevirme oranları gelişme gösterdi. Son 1,5 aylık dönemde gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı olurken Türkiye'ye sermaye girişleri ivme kazandı. Kredi derecelendirme kuruluşları teker teker not artırımına gidiyor. Çok taraflı kalkınma bankaları Türkiye portföylerini işletiyor. Enerjide, Karadeniz ve Gabar'daki keşiflerimizle kabuğumuzu kırmaya başladık. Sanayide çarklar sorunsuz bir şekilde dönmeye devam ediyor. Savunma sanayinde, girişimde, inovasyonda gerçekten güzel gelişmeler yaşanıyor. Turizmcilerimiz yeni rekorlar kırmak için tüm hazırlıklarını yapıyor. Jeopolitik risklerin azalmasıyla birlikte önümüzü daha net görebileceğiz.
SİZ ÇALIŞTINIZ, SİZ KOŞTUNUZ
2028 yılına kadar olan dört yıllık seçimsiz dönemi, en verimli şekilde değerlendireceğiz. Şuna yürekten inanıyorum. Allah'ın izniyle biraz sabır, gayret ve dirayetle çok daha güzel neticeler alacağız. Tüm dünyanın içinde olduğu bu sancılı dönemin Türkiye ve Türk ekonomisi açısından inşallah tarihi bir sıçrama tahtasına dönüştüreceğiz. Yeter ki hedeflerimiz doğrultusunda ilerlemekten vazgeçmeyelim. Yeter ki kendi küçük çıkarları için milletin moralini bozmaya çalışan felaket tüccarlarına kulak asmayalım. DEİK’in kıymetli ailesi, Türkiye'nin ekonomide yazdığı başarı hikayesinde sizlerin önemli bir payı var. DEİK üyelerimizin emeği, çabası girişimleri olmadan açık söylüyorum bunların hiçbirini yapamazdık. Siz çalıştınız, koşturdunuz. Ülke ülke, şehir şehir dolaştınız. İhracatta bir kapı kapanınca hemen yenisini bulmak için yollara koyuldunuz. Uzak yakın demeden her türlü riski göze alarak Türk ürünlerini dünya pazarlarına ulaştırmak için ter döktünüz, gayret gösterdiniz.
KAZANCINI TÜRKİYE’YE GETİREN KAZANIR
Hepsinden önemlisi bu ülkenin ve milletin potansiyeline inandınız. Bu mücadelenizde sizlere yardımcı olabilmek adına biz de sadece elimizi değil tüm gövdemizi taşın altına koyduk. İhracatın büyümeye katkısını arttırmak, dengeli, kaliteli ve sürdürülebilir yüksek büyüme hedefine ulaşmak için gerekli adımları atıyoruz. Eximbank’ın sermayesini, 21,9 milyar liradan 35,7 milyar liraya yükselterek güçlendirdik. 2023 yılında ihracatçılara 42 milyar dolar finansman desteği sağlayan Eximbank’ın bu yılki hedefi 50 milyar dolardır. Günlük reskont kredi limitini 10 kat artışla 3 milyar liraya yükselttik. Yurt dışına sunulan mimarlık, mühendislik, yazılım, tasarım, veri işleme, çağrı hizmetleriyle eğitim ve sağlık faaliyetlerinden elde edilen gelirler için sağlanan yüzde 50 kazanç istisnasını kazancın Türkiye’ye getirilmesi şartıyla yüzde 80’e çıkardık.
YENİ SANAYİ POLİTİKASI BAŞLATACAĞIZ
Geçen yıl temmuz ayından ihracat bedellerinin en az yüzde 40’ınn Merkez Bankası'na satılması kuralına ek olarak uygulanan yüzde 30’luk döviz satışı zorunluluğunu kaldırdık. Desteklerimiz ve reel sektörümüzün dinamizmi sayesinde kişi başı gelirimize oranla imalat sanayi katma değerinde önemli bir noktaya ulaştık. Ancak burada artık daha yeni hamleler yapmamız gerektiğini görüyoruz. Üretimde avantajlarımızı koruyarak daha nitelikli, yenilikçi ve üst düzey ürünlere yönelmemiz zaruridir. Savunma sanayinde yazdığımız özgün başarı hikayesini diğer alanlara da teşmil etmek istiyoruz. Bu vizyonla yeni bir sanayi politikasını devreye alıyoruz. Kamuda tasarruf ve verimlilik paketiyle yatırım ödeneklerinde kesintileri öncelikli alanlara yönlendireceğiz.
RÜZGARIN KESİNTİSİZ ESMESİ İÇİN GEREKEN YAPILACAK
Sanayide yapısal dönüşümü sağlamak için kritik sektörlerdeki teknoloji odaklı yatırımları kapsamlı teşvik programlarıyla destekliyoruz. Özellikle yatırım taahhütlü avans kredileri programını yüksek teknolojili üretim veya üretime yönelik finansmana erişimi arttırmak amacıyla yeniden yapılandırdık. Yeşil ve dijital dönüşümü başarıyla gerçekleştirmeyi önemsiyoruz. Bunun için küresel atmosfer daha önce hiç olmadığı kadar müsaittir. Bizim için avantajlıdır. Asya'ya alternatif olacak üretim merkezi arayışlarında Türkiye'nin adı giderek daha fazla zikrediliyor, daha fazla ön plana çıkıyor. Bu artan ilginin kalıcı yatırımlara tahvil edilmesi noktasında DEİK'in görev alması, geliştirdiği stratejilerle iş dünyasına yönlendirmesini bekliyoruz. DEİK mensupları şundan asla şüphe duymamalıdır. Siz hedeflerinize yürümeye devam ettiğiniz sürece biz de yelkenlerinizin ihtiyacı olan rüzgarın kesintisiz esmesi için gerekenleri yapacağız.
İŞBİRLİĞİMİZ SÜRECEK
Bölgedeki diğer ülkelere göre üstünlüklerimizi korumakta hatta ileriye taşımakta kararlı olduğumuzu özellikle bilmenizi isterim. Rekabetçiliği sadece döviz kuru üzerinden okuma yanlışına düşmeden bu konuda atılabilecek ilave adımlar noktasında sizlerle iş birliği içinde olmayı sürdüreceğiz. Bu düşüncelerle bir kez daha 37’inci DEİK Genel Kurulu’nun ülkemiz ve iş dünyamız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ödüle layık görülen, ustalarını tekrar tebrik ediyor, vefat edenleri rahmetle anıyorum. Alın teriniz, emeğiniz, Türkiye'ye Türkiye ekonomisine kazandırdıklarınız için her birinize teşekkür ediyorum. Allah yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.
AY SONUNDA YENİ MÜJDELER GELİYOR
Ticaret Bakanı Ömer Bolat: Birkaç gün sonra mayıs ayı sonunda sizlere ve halkımıza müjdeli yeni rekor haberlerini paylaşmak arzusundayız. Geçtiğimiz yıl, 240’tan fazla ülke ve gümrük bölgesine ihracat yapan güzel ülkemiz bu ülkelerin 70’inde tarihin en yüksek ihracat seviyelerini yakaladı.
DEİK-Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Başkanı Nail Olpak: Salgın sonrası umutlanan dünya Ukrayna Savaşı'yla belirsizliğe büründü. Tedarik zincirlerindeki aksama, enerji ve gıda fiyatlarındaki artışı tüm dünyadaki tarihi enflasyon zirveleri takip etti. Gazze'de yaşanan dramın mevcut risklere ilaveten inşallah bölgesel bir kaosa dönüşmemesi de en büyük temennimiz.
TİCARETİN USTALARINA ÖDÜLLER VERİLDİ
Bu yıl 3’üncüsü gerçekleştirilen Ustalara Saygı Ödül Töreni'nde, DEİK'in küresel yolculuğunda ilklere imzalarını atan ticari diplomasinin ustaları ödüllendirildi. DEİK ailesinin ticari diplomasi alanındaki usta isimlerinden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile merhum iş insanları Ahmet Şahap Ünlü, Ali Osman Ulusoy ve Şarık Tara ödüle layık görüldü. DEİK Başkanı Olpak ve Ticaret Bakanı Bolat, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a günün anısına Sanatçı Hanifi Özbek tarafından tasarlanan geleneksel ve modern sanatın incelikle işlendiği bir tablo taktim etti. Programın sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanlar, ödül alanlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.