• İSTANBUL İMSAK  05:38 GÜNEŞ  07:02 ÖĞLE  12:56 İKİNDİ  16:06 AKŞAM  18:41 YATSI  19:59
  • 34,2497
  • 37,5673

Hz. Allah özgür iradeyi neden vermiştir?

Hz. Allah insanoğluna özgür iradeyi neden vermiştir? Özgür irade denen şey güzel değil, eğer bir tanrı varsa (ki var.) Özgür iradenin olmasındansa rasyonel olan seçenek bence melek gibi iradesiz bir canlı olmaktadır. Bu sebeple Allah insanoğluna özgür iradeyi ona karşı duyduğu nefretten mi vermiştir? Soruları içerisinde bir karmaşa yaşayan kardeşlerimize en doğru cevap şu şekilde verilmiştir.   Şüphesiz ki yaptığı güzel sanatını seven her sanatkâr gibi Allah da yarattığı ve harika sanat tablosu haline getirdiği bütün insanları sever. Buna en büyük delil olarak dünyadaki tüm sanat eserlerinin, yiyecek ve içeceklerin, eşsiz doğal zenginliklerin yaratılması gösterilebilir.

hz-allah-ozgur-iradeyi-neden-vermistir.png

İnsan Hz. Allah’ın en sevdiği sanatıdır!  

Birçok ayet ve hadislerde Allah’ın yarattığı en mükerrem, en şerefli, en değerli sanat eserinin insan olduğu vurgulanmıştır. 

- Risale-i Nur’dan özetlersek; “kâinatın sahib ve mutasarrıfı elbette bilerek yapıyor (herşeyi ilmi prensipler çerçevesinde yaratıyor, ibda ve inşa ediyor) ve hikmetle tasarruf ediyor (neyi nereye nasıl koyacağını hikmetiyle öngördüğü amaç doğrultusunda düzenliyor) ve her tarafı görerek tedvir ediyor (eşyanın arasındaki irtibatı zedeleyen bir noktayı bile unutmuyor, göz ardı etmiyor) ve her şeyi bilerek, görerek terbiye ediyor(ortaya koyduğu nizam ve intizamın lisan-ı haliyle yarattığı her şeyi gördüğü ve bildiğini seslendiriyor) ve her şeyde görünen hikmetleri, gayeleri, faydaları irade ederek tedvir ediyor (Bilimsel verilerin, fen bilimlerinin şehadetiyle varlığı tescil edilen sanatlardaki hikmet, gaye ve faydaları göz önünde bulunduran bir yaratmanın söz konusu olduğunu ilan ediyor). 

Madem yapan bilir; elbette bilen konuşur. Madem konuşacak, elbette zişuur ve zifikir ve konuşmasını bilenlerle konuşacak. Madem zifikirle konuşacak, elbette zişuurun içinde en cemiyetli ve şuuru küllî olan insan nevi ile konuşacaktır. 
Madem insan nevi ile konuşacak, elbette insanlar içinde

kabil-i hitab ve mükemmel insan olanlarla konuşacak. 
Madem en mükemmel ve istidadı en yüksek ve ahlâkı ulvî ve nev'-i beşere mukteda olacak olanlarla konuşacaktır; elbette dost ve düşmanın ittifakıyla, en yüksek istidadda ve en âlî ahlâkta ve nev'-i beşerin humsu (insanların beşte biri) ona iktida etmiş ve nısf-ı
Arz (yüz- ölçüm bakımından yeryüzünün yarısı) onun hükm-ü manevîsi altına girmiş ve istikbal onun getirdiği nurun ziyasıyla bin üçyüz sene ışıklanmışve beşerin nuranî kısmı ve ehl-i imanı, mütemadiyen günde beş defa onunla tecdid-i biat edip, ona dua-yı rahmet ve saadet edip, ona medh ve muhabbet etmiş olan Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm ile konuşacak ve konuşmuş ve Resul yapacak ve yapmış ve sair nev'-i beşere rehber yapacak ve yapmıştır.” (Mektubat, 89- 90) 

Buradaki delillerden de anlaşılacağı üzere Hz. Allah’ın hitabına layık bir istidat ve kabiliyetle donatılmış olan insanlar kendi aralarında farklı ilmi, samimiyet ve ihlas derecelerine sahiptir. Bu derecelerin rütbelerin ortaya çıkarılması içinde imtihan zorunludur.   

Bu imtihanın adil bir şekilde cereyan etmesi için insanlara özgür iradenin verilmesi şarttır. Sonuç olarak, Hz. Allah’ın insana verdiği irade nefretinden değil, imtihanın adaletle cereyan etmesini sağlamaktır. 

Yorum Yap

Bu habere yorum yapabilmeniz için GİRİŞ yapmanız gerekiyor.
Destek
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz. Çerez Politikası