Fosilleşmiş ağaç reçinesi olan Bayburt kehribarı, köylüler tarafından uzun yıllar çıra olarak kullanıldı. Bugün ise zahmetli işleme sürecinin ardından yüzük, kolye, küpe ve tespihlere dönüştürülerek değerli bir süs eşyasına dönüşüyor.
DOĞADA İZ SÜRÜLÜYOR
Kehribarı bulmak kolay değil. Kentin tek ustası Bayram İpek, taşların arasında iz sürerek karışma ihtimali yüksek parçaları tek tek ayıklıyor. Atölyesinde kesme, zımparalama ve parlatma işlemlerinden geçirilen taşlar, göz alıcı takılara dönüştürülüyor.
data-end="1029" data-start="776">GRAMI ALTINLA YARIŞIYOR
İpek, “Gramı altınla yarışan Bayburt kehribarını doğadan saf haliyle çıkarıp işledikten sonra takıya dönüştürüyoruz. Ama doğada bulduğunuz her taş kehribar değildir. Ayırt etmek oldukça zordur.” diyerek uyarıda bulunuyor.
EKONOMİYE KATKI SAĞLIYOR
Bayburt’un farklı bölgelerinde çeşitli renklerde kehribar bulunduğunu söyleyen İpek, yıllarını verdiği bu zanaatı sürdürerek taşları ekonomiye kazandırmaya çalıştığını belirtiyor.