Yine bilindik bir marka, yine skandal bir görüntü. Hep söylüyoruz yine söylüyoruz yemeyin! Ev yemeği yemenin ve düzenli beslenmenin sağlığımız için daha faydalı olduğunu bilmeyenimiz yoktur. Özene bezene hazırlanmış ev yemekleri sağlıklı olduğu kadar lezzetlidir de. Ancak bazen hızlı tempomuzun bize dayattığı bir mecburiyet olarak bazen de farklı lezzetleri tatmak ve dışarda hoş vakit geçirmek için fast-food diye tabir edilen yiyeceklere dadandığımız da doğrudur. Geleneksel fast-food mutfağımızdaki kıymalı pide, lahmacun, kebap çeşitleri gibi bir çok seçeneğin dışında bir de yabancı sermaye tarafından ülkemize getirilmiş ve gerek damak zevkimize gerekse cüzdanımıza iyi hitap ettiği için artık bizden biri haline gelmiş seçeneklerimiz de mevcut. Bunlardan bir tanesi de Burger King tarafından beğenimize sunulan Whopper ismiyle anılan hamburger çeşidi. Birçok hazır yiyeceğin yanında benim için özel yeri olan bir seçenektir Whopper menü. Hamburger (ya da sandwiç artık hangisi doğruysa) denildiği zaman aklıma gelen ilk seçenektir. Hele bir de acı sos ile tatlandırıp bolca ketçap döküldüğünde yeme de yanında yat, o derece. Tabi bu kadar çok sevdiğim bir yiyecek olsa da ayda bir ya da iki defa yediğimi de belirtmem gerek. Hatta bazen ayda bir ya da iki ayda bir bile olabiliyor. Abartmamak lazım değil mi ama.. 29 Ekim akşamı bir değişiklik olsun diye eşimle birlikte dışarı çıkmaya karar verdik. Dışarı dediysek sadece yemek için. Dahasına vaktimiz yoktu çünkü. Zaten gittiğimiz yer de evimize çok yakın olan TerasPark idi. Oradaki yemek seçeneğimiz de BurgerKing’den Whopper menüden başkası olamazdı tabi. Öğle yemeklerini öylesine geçiştirdiğimiz için ve ben spordan geldiğim için kurt gibi açtık. Bu
açlığımızı en iyi giderecek olan da kuşkusuz Whopper olacaktı. Ancak dereyi görmeden paçaları sıvamamak gerektiğini öğrenmemiz uzun sürmedi. Forum Çamlık’a göre oldukça sakin olan TerasPark’ta BurgerKing müşterisi de azdı, tıpkı diğer restoranlar gibi. Buna rağmen kasiyer hayatından pek memnun değildi. Asık suratıyla daha başlamadan iştahımızı baltalamaya çalıştı sanki. Fruko makinesinin bozuk olması, tuzun istenmeden verilmemesi dışında görünürde bir terslik yoktu. Yemeğe başlayınca gerçek terslikle karşılaştık elbet. Sandwiç soğuktu. ya az ısıtıldı ya da uzun süre bekledi. ondan daha da kötüsü patates kızartmasıydı. Onlar da yumuşakçalardan hallice kıvamda, soğuk ve tatsızdı. Ketçapa ya da acı sosa patatesi banmak üstün bir maharet gerektiriyordu ki o halde bile elinize ketçap bulaşıyordu. Çünkü patatesten önce parmak giriyordu ketçap kutucuğuna. Anlayın artık.. Aslında tepsiyi olduğu gibi götürüp iade etmek gerekiyordu. Ama günün yorgunluğuna bir de spor yorgunluğum eklenmiş ve üstelik kurt gibi açken masadan kalkıp oradakilere laf anlatmaya çalışmak deveye hendek atlatmaktan zor göründü gözüme. Sandwiçi mecburen yedim. Patatesleri bıraktım ve fotoğrafını da çektim. Twitter’dan mesajla beraber yayınladım. BurgerKing Türkiye (@BurgerKingTR) resmi hesabından mesaj geldi. İletişim bilgilerimi istediler. Verdim. Bugün de telefonla aradılar. Durumu kendilerine de anlattım. Aslında bu yazıyı yazmayacaktım daha doğrusu müşteri temsilcisi ya da halka ilişkiler yetkilisinin telefondaki tutumuna göre bu yazıyı yazıp yazmama kararını verecektim. Bu yazıyı okuduğunuza göre telefondaki sesten beklediğimi bulamamış olmalıyım. Ha unutmadan ilave ketçap 25 kuruş, ilave acı sos da 50 kuruş, haberiniz olsun..