18 Mart 1915. İtilaf donanması Çanakkale Boğazı'na süzüldü. İlk hedefleri giriş hattını koruyan tabyalar oldu.
Anadolu Hamidiye Tabyası, 18 Mart'ın en kritik noktalarından biriydi. Boğaz'ın girişine hakim olduğu için İngiliz ve Fransız gemilerinin ilk hedeflerinden biriydi. Tabya top mermileri ile ağır hasar alsa da Mehmetçik, yenilmez denilen düşman zırhlılarına bu noktadan geçit vermedi.
Türk ordusu, düşman donanmasını durdurmakta kararlıydı.İmkanlar kısıtlıydı.
Muhakeme gücüyle Cevat Paşa öne çıktı. Elde kalan sayılı mayın, onun talimatıyla Erenköy Koyu'na döşendi.
CEVAT PAŞA SON MAYIN HATTININ YERİNİ ÇİZDİ
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat, "İtilaf donanması rahat bir şekilde manevra yapıyor kıyı hatlarını bombalıyor ve Çanakkale Boğazı'ndan hasar almadan çıkabiliyordu. Bunun engellenmesi amacıyla Çanakkale Boğazı'nın en geniş noktasına son mayın hattının yerleştirilmiş olduğunu göreceğiz" dedi.
Düşman ara vermeden keşif uçuşları yapıyordu. Nusret Gemisi buna rağmen fark edilmeden mayınları döşedi. Çanakkale'de tarihin akışı değişti.
Düşman donanmasının manevralarını izleyen Cevat Paşa yeni bir mayın hattı belirler. Nusret mayın gemisiyle yüzer metre aralıklara 26 mayın dökülür. 11. mayın hattı sayesinde aralarında Bouvet Ocean'ın bulunduğu 3 büyük düşman zırhlısı batar, 3 ü ise ağır hasar alarak savaş dışı kalır.
SEYİT ONBAŞI İNSAN ÜSTÜ GÜÇLE DÜŞMANA DİRENDİ
Bir kahramanlık hikayesi de Mecidiye Tabyası'nda yazıldı. Cephaneliğin isabet almasıyla askerlerin çoğu şehit oldu. Hayatta kalan Seyit Onbaşı insan üstü güçle düşmana direndi.
Doç. Dr. Barış Borlat, Seyit Onbaşı ile ilgili şunları
söyledi:
"Mecidiye Tabyasının almış olduğu ateşler sonrasında içerisinde bulunan topun yanındaki calaskar yani vinç sistemi bozulur. Vincin işler haline gelmesi amacıyla sırtında tabya komutanının tabiriyle 190 ila 216 kilogramlık mermileri taşıdı."
O mermilerden biri İngiliz zırhlısı Ocean'ı vurdu. Savaştan sonra Mustafa Kemal'in maaş teklifini kabul etmeyen Seyit Onbaşı, geçimini ormancılıkla sağladı.
DARDANOS TABYASINA 4 BİN TOP ATTI
Dardanos Bataryaları ise top mermilerinin yağmur gibi yağdığı yerdi. Üsteğmen Hasan Hulusi ve Teğmen Mevsuf'un adı burada ölümsüzleşti.
Borlat, Türk tarafının Çanakkale Boğazı'nı savunmak için harcamış olduğu toplam top sayısının 2 bin 232 olduğunu, Dardanos Bataryasına itilaf donanmasının atmış olduğu top sayısının ise 4 bin tane olduğunu aktardı.
ÜSTEĞMEN HASAN ASKERİNİ YALNIZ BIRAKMADI
Kızının doğum haberini alan Üsteğmen Hasan Hulusi, kendisine verilen izni kullanmadı. Aynı gün Teğmen Mevsuf'la birlikte şehit oldu.
Bu olaydan sonra Dardanos Bataryasına "Hasan Mevsuf Bataryası" ismi verilecektir. Yani zafer, zaferi kazananların coğrafyadaki isimleriyle yaşamaya devam ediyor.
İtilaf güçleri, Seddülbahir Kalesi'ne çıkarma yaptığında da Bigalı Mehmet Çavuş devleşti. Emri altındaki 25 kadar askerle düşmanın önünü kesti.
TÜFEĞİ TUTUKLUK YAPINCA DÜŞMANA TAŞ VE KÜREKLE DİRENDİ
Bigalı Mehmet Çavuş ve yanında bulunan arkadaşları önce silahla mukavemet eder. Ancak sonra Mehmet Çavuş'un tüfeği tutukluluk yapar. Bunun üzerine kendisi yanında bulunan istihkam küreğiyle düşmana saldırır.
Kahraman Çavuş, kendine maaş bağlanmasını "Ben para ile askerlik yapmadım" diyerek kabul etmedi.
Yarbay Mustafa Kemal'in teklifiyle kendisine Gümüş Muharebe İmtiyaz Madalyası verildi.