Bir insanın bir yıl içinde yaklaşık kendi ağırlığı kadar katkı maddesi tükettiğini ifade eden Gültekin, kodeks katkı maddeleri orta düzey güven taşısa da migren atakları, hiperaktivite, Crohn hastalığı, epilepsi, alerji gibi yan etkileri oluşturabildiğini söyledi. Gıda katkı maddelerinin bazı bakteri türlerini artırarak glikoz intoleransı geliştirdiği ve bunun da diyabet ve obeziteye neden olduğu ortaya çıktı. Gıda katkı maddeleri bazı bakteri türlerini arttırarak glikoz intoleransı geliştirebiliyor. Bu da diyabet ve obezite eğilimine sebep olabiliyor. Türkiye Bilimler Akademisi(TÜBA) Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu tarafından 10 Nisan tarihinde Ankara’da düzenlenen “Tüba Mikrobiyota ve İnsan Sağlığı Sempozyumu”nda, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Gültekin, sentetik tatlandırıcıların glikoz intoleransını arttırdığını söyledi.
“Bir yıl içinde kendi ağırlığımız kadar gıda katkı maddesi tüketiyoruz” Bir insanın bir yıl içinde yaklaşık kendi ağırlığı kadar katkı maddesi tükettiğini ifade eden Gültekin, kodeks katkı maddeleri orta düzey güven taşısa da migren atakları, hiperaktivite, Crohn hastalığı, epilepsi, alerji gibi yan etkileri oluşturabildiğini söyledi. “Tereyağ ve yumurta mikrobiyota için riskli” Diyetle bağırsak bakterileri arasındaki ilişkiyi değerlendiren Hacettepe Üniversitesi Beslenme Bilimleri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zehra Büyüktuncer Demirel, tereyağ ve yumurta gibi hayvansal kaynaklı proteinin mikrobiyota için risk oluşturduğunu ve sınırlı tüketilmesi gerektiğini söyledi. Demirel, kısa zincirli yağ asidi yüksek olan bitkisel kaynaklı beslenmenin önemini vurguladığı konuşmasında, hayvansal kaynaklı protein diyetinin, protein fermente bakteri kolonizasyonu oluşturarak kolon kanseri geliştirebildiğini ifade etti. Kaynak: http://www.gidagundemi.com/beslenme-ve-saglik/beslenme/obeziteyle-iliskisi-var-mi-h12980.html